| Inglés | Turco | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | bus ride n. | otobüs yolculuğu | ||
|
It's only a fifteen minute bus ride from here to the airport. Buradan havaalanına sadece on beş dakikalık bir otobüs yolculuğudur. More Sentences |
||||
| Inglés | Turco | |
|---|---|---|
| General | ||
| General | short bus ride n. | kısa otobüs yolculuğu |
| Idioms | ||
| Idioms | ride the struggle bus v. | (şaka yollu) ölüm kalım savaşı vermek |
| Idioms | ride the struggle bus v. | (şaka yollu) sinir harbi vermek |
| Idioms | ride the struggle bus v. | (şaka yollu) hayat/yaşam mücadelesi vermek |
| Idioms | ride the struggle bus v. | (şaka yollu) hayat/yaşam kavgası vermek |
| Slang | ||
| Slang | ride the porcelain bus v. | çok içip tuvalete kusmak |
| Slang | ride the short bus (derogatory) v. | engelli öğrencilere özel hazırlanmış bir eğitim programa katılmak |
| Slang | ride the porcelain bus v. | içip kusmak |
| Slang | ride the porcelain bus v. | aşırı derecede kusmak |
| Slang | ride the porcelain bus v. | midesinde ne var ne yok boşaltmak |
| Slang | ride the porcelain bus v. | tuvalete kusmak |
